Uzatılmış velayet, yani kısıtlanan ergin çocuğun velayet altına alınması ile ilgili yazımızı sizlere sunuyoruz. Bu yazımızda uzatılmış velayetin kanuni dayanağı, ergin kişiye veli atanmasının kapsamı, ergin kişilerin kısıtlanma sebepleri gibi detayları paylaştığımız yazımızı okuyup 2 dakika kadar kısa bir sürede tüm bilgileri okumuş olacaksınız.

Velayet Nedir?

Reşit olmayan veya kısıtlanan ergin çocuğun, bakımı, eğitimi, temsil edilmesi gibi konularda anne babaya tanınan hak ve sorumlulukların bütünüdür.

Velayet ilişkisi tıpkı vesayet ilişkisi gibi kamu düzenindendir. Velayet kural olarak çocuğun ergin olmasıyla sona erer. Ancak ergin çocuğun kısıtlanması durumunda anne veya babaya ya da her ikisine birlikte velayet hakkı verilerek velayet ilişkisi ergin çocuğun kısıtlılık hali sona erinceye kadar uzatılabilir. Bu şekilde kısıtlanan ergin çocuğun velayet altına alınması durumuna uzatılmış velayet denir. Eğer Bursa ‘da Boşanma Davası, için bir avukat arayışınız varsa sizlere bu konuda Avukat Büşra Mizen yardımcı olarak tüm süreçleri bizzat yürütecektir.

Uzatılmış Velayetin Kanuni Dayanağı

Türk Medeni Kanunu m. 335/2: “Hâkim vasi atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanan ergin çocuklar da ana ve babanın velâyeti altında kalırlar.” Ve m. 419/3 : “Kısıtlanan ergin çocuklar kural olarak vesayet altına alınmayıp velâyet altında bırakılır. Hükümleri uzatılmış velayetin kanunu dayanağını oluşturmaktadır. Buna göre kısıtlanan bir erginin anne ve babasından en azından birinin hayatta olması durumunda anne veya babanın ya da her ikisinin birlikte velayeti altına alınabilir. Kısıtlanan erginin anne/babası hayatta ise kural olarak vesayet değil velayet altına alınması gerekir. Anne ve babanın velayet hakkına sahip olması için çocuk ile aralarında soybağının bulunması gerekir.

Uzatılmış Velayette Ergin Kişiye Veli Atanmasının Kapsamı

Kural olarak ergin çocuklar velayet altında değildir. Çocuğun 18 yaşını doldurmasıyla birlikte çocuk artık ergin olduğundan anne-baba ile olan velayet ilişkisi sona erer. Ancak ergin bir çocuğun Türk Medeni Kanununda gösterilen bir sebeple kısıtlanması durumunda TMK m. 419/3 kısıtlanan ergin çocuğun kural olarak vesayet değil velayet altına alınacağı hükme bağlanmıştır. Buna göre velayet altında bulunmayan ergin bir çocuğun kısıtlanması durumu söz konusu olduğunda çocuk anne- babasının velayeti altına alınır. Kısıtlanan ergin kişinin anne-babası hayatta değil ise vesayet altına alınması gerekir. Zira velayet sadece anne-babaya özgü bir husustur.

Ergin Kişilerin Kısıtlanma Sebepleri

TMK ‘da 404 ila 408. maddeleri arasında vesayeti yani kısıtlanmayı gerektiren haller sınırlı olarak sayılmıştır. Bu hallerden birinin mevcut olması durumunda kişinin anne- babasından en az biri hayatta ise velayet; anne-babasının her ikisi de hayatta değil ise vesayet altına alınması gerekir. Bu haller;

  1. Akıl hastalığı yada akıl zayıflı
  2. Savurganlık, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşam ve kötü yönetim
  3. Hürriyeti bağlayıcı ceza mahkumiyeti
  4. İsteğe bağlı kısıtlama

Ergin Kişiye Anne veya Babanın Veli Atanmasının Sonuçları

Kısıtlanan ergin kişiye anne veya babası veli atandığında artık vesayet hükümleri değil, velayet hükümleri uygulanır. Velayet hükümleri, anne ve babaya tanınan çocuğun şahıs ve malvarlığı yetkileri bakımından vesayet hükümlerine göre daha geniştir. Esasen ergin çocuğun kısıtlanması durumunda anne ve babanın veli olarak atanması vesayete göre daha avantajlıdır. Çünkü velinin yetkileri çocuğun malvarlığının yönetilmesi, eğitimi, bakımı, korunması gibi hususlarda vasinin yetkilerinden daha geniştir.

Anne ve baba velayetleri devam ettiği sürece çocuğun mallarını yönetme hakkına sahiptir ve  kural olarak hesap ve güvence vermezler. Oysa ki velayet hakkına sahip anne ve baba kusurları sebebiyle velayeti kaldırılmadıkça çocuğun mallarını kullanabilirler. Ayrıca çocuğun mallarının gelirini ise öncelikle çocuğun bakımı, yetiştirilmesi ve eğitimi için hakkaniyete uyduğu ölçüde de aile ihtiyaçlarını karşılamak üzere sarfedebilirler.7

Velayetin annede kalması konusunda “Velayetin Annede Kalması İçin Ne Yapmak Gerekir” sorusuna cevap verdiğimiz makalemizi okuyabilirsiniz.

Velayet sahibi anne/baba kısıtlanan ergin çocuğunun taşınmazını satabilir mi?

Uzatılmış velayete ilişkin en çok merak edilen konulardan biri de budur. Uzatılmış velayet söz konusu olduğunda artık velayet hükümleri uygulanır. TMK gereği velayetleri devam ettiği sürece anne-baba çocuğun malvarlığını yönetmekle yükümlüdür. Yargıtayın görüşüne göre “velayet altındaki çocuk için intikal eden taşınmazların satılmasında mahkemeden izin alınmasına gerek yoktur. ”(Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/19351 E. 2017/12079 K) Yani velayet sahibi anne-baba mahkemeden izin almadan çocuk adına kayıtlı taşınmazları mahkemeden izin almasına gerek olmaksızın satar.

Çocuk adına araç satın alabilir mi? Bu işlemler için hakimin izni gerekli midir?

Merak edilen bir diğer husus ise ayırt etme gücü bulunmayan erginin çocuğu olan anne-babalar çocukları adına ötv indiriminden yararlanmak suretiyle engelli aracı satın alıp alamayacağı hususudur. Eğer çocuk adına alınan araç velinin kendi mal varlığından alınıyor ise izne ihtiyaç yoktur. Bu nedenle satın alınan araç kısıtlı olan çocuk tarafından kullanılamayacağı için veli tarafından kullanılacaktır.  Bu durumda velinin araçla bir zarara yol açması durumunda kısıtlı erginin sorumluluğu söz konusu olacaktır. Ayrıca bu sorumluluğun bertaraf edilmesi ve çocuk açısından sonuç doğurmaması için velinin ileride doğabilecek hukuki ve cezai sorumlulukları kabul ettiğine dair noter huzurunda bir taahhütname vermesi gerekir. Bu şartlar sağlandığında çocuk adına araç satın alır.

Aile Hukuku alanında yer alan uzatılmış velayet konusu engelli çocuğu bulunan aileler tarafından araştırılmaktadır. Zira engelli çocuğu bulunan aileler  çocuklarının eğitimi, bakımı için çocukları adına işlem yapmak istediklerinde birçok problemle karşı karşıya kalmaktadır. Çünkü, çocuğu velayet altına mı yoksa vesayet altına mı almak daha avantajlıdır sorusu sorulur. Yukarıdaki açıklamalar ışığında velayet ilişkisi kurulmasının daha avantajlı olabileceğini belirtmek isteriz. Son olarak velayet ilişkisinin nasıl kurulacağı, velayet kararının nasıl alınacağı gibi konularda bilgi almak için Bursa ‘da Avukat, Aile Hukuku konusunda bize danışabilirsiniz.

Bursa ‘da Velayet Avukatı

Türkiye ‘nin her ilinde olduğu gibi Bursa ‘da da insanlar boşanma süreci için velayet davaları açarlar. Evlilik birliği içerisinde velayet hakkını kullanmak isteyen çiftler çocuğun velayeti için bir boşanma avukatı ararlar. Bu nedenle velayetin kendisinde kalması için eşler evlilik birliğinde biriktirdiği kanıtları ortaya koyarlar. Çocuğun psikolojik olarak zarar görmemesi için bu sürecin eşler arasında saygı içerisinde ilerlemektedir. Nafaka velayet için de oldukça önemli bir konudur. Hakimin kararı neticesinde gelir düzeyine göre nafaka belirlenmektedir.

5 yorum “Uzatılmış Velayet”

  1. avukat hanım biz bu uzatılmış velayet durumunu bilmediğimiz için babam kız kardeşim (1984 doğumlu ve %98 engelli) için vasilik kararı çıkardı. Şimdi vasilikten velayete dönüş nasıl olur?

  2. Boşandım ve evi kızımla eski eşime devrettim.Kızım 25 yaşında. Tokiye başvuracağım ama orda şöyle bir sart var: Kendisi veya velayeti altındaki çocuğunun gayri menkulü olmayacak.Kizimin üstündeki ev müracatta bana engel teşkil edermi?

  3. İlgili mahkemeye dilekçe verip TMK 419/3 maddesi gereğince kısıtlanan ergin çocukların kural olarak velayet altına alınması gerektiğinden velayet kararı verilmesini talep ediniz.

  4. Aşırı saçma. Alkol bağımlığı? Kötü yönetim? Kötü yaşam? İsteğe bağlı kısıtlama? Bunlar tam olarak ne demek? 18+ olduğu halde sarhoş olmayıp sık bira içti diye kısıtlama mı olur? Ya da fakir diye? Ya da yatırım yaptığı parayı kaybetti diye? Veya babası keyfi olarak parası çok diye kısıtlama talep edip malvarlığına çökebilir mi demek bu? Bu kanun acilen kaldırılmalı. Sn. Cumhurbaşkanımız ve TBMM’deki vekillere çağrımdır, bu saçmalık düzeltilmelidir!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

TIKLA ARA
WhatsApp