Nafaka , boşanma davası sürdüğü müddetçe ve boşanma akdi mahkeme kararıyla gerçekleştiğinde maddi olarak zor duruma düşen eşe her ay düzenli olarak ödenen paraya verilen addır. Bu nedenle bazı şartlar bulunmaktadır. Bu şartlar neticesinde kişiler mahkeme yoluyla nafakalarını alabilme hakkı kazanırlar.
Bu yazımızda nafaka almanın şartları, türleri, kimlerin alabileceği, kimlerin alamayacağı, nasıl hesaplandığı, birikmiş nafakanın nasıl alınması gerektiği gibi en çok sorulan soruları yanıtlayacağız.
Nafaka almanın 3 farklı şartı bulunmaktadır. Bunlar;
Bu nafaka türleri hem dava sürecince hem de dava sonuçlandıktan sonra da alınabilir. Bir çift eğer anlaşmalı boşanma davası ile veya çekişmeli boşanma davası ile evlilik birliğini sonlandırmaya karar verdiyse kadın tarafının geçimine yardımcı olmak zorundadır. İş bulana veya eski eş evlenene kadar yoksulluk nafakası öder. Kadın eğer talepte bulunmazsa mahkeme de bu yönde karar alır.
Nafaka türleri yukarıda belirttiğimiz şartlara göre kişilere ödenmektedir. Bu belirtilen şartların yerine gelmesi ile kişi bu hakkı kazanır.
Ayrıca boşanma hükmü kesinleştikten sonra tedbir nafakası alınamaz. Çünkü boşanma öncesinde alındığından dolayı kişi sadece yoksulluk nafakası veya iştirak nafakasını boşanmadan sonra alabilmektedir.
Boşanma sonrasında yoksulluk nafakası şartları bulunmaktadır. Bu şartlar kimlerin yoksulluk nafakası alamayacağını belirlemek içindir.
Yukarıda belirtilen maddeler neticesinde herhangi birinin olması, kişinin yoksulluk nafakası almasının önüne geçecektir.
Nafaka hesaplaması yapılırken kişinin maaşı, yaptığı iş veya sahibi olduğu şirket, yaşadığı yer, itibarı ve talep edenin ihtiyaçları göz önünde bulundurularak uygun ve hakkaniyetli bir miktara hakim hüküm kılacaktır. Ayrıca burada alınan kararda esas konu nafaka ödeyen kişinin de zora düşmemesidir. Çünkü asgari ücretle çalışan birinin ödediği tutar ile azami ücret kazanan kişinin ödeyeceği tutar farklı olmaktadır.
Bunun için herhangi hesaplama aracı bulunmamaktadır. Çünkü mahkemede hakim kararı esastır. Tanıkların dinlenmesi sürecinden kişilerin gelirlerine, durumlarına ve taleplerine göre değişiklik göstermektedir.
Boşanma gerçekleştikten hemen sonra nafaka ödeyecek taraf bunu ödemekle yükümlü duruma gelecektir. Kazanılan bu hak neticesinde kişi her ay düzenli olarak ödemelidir. Alınmaya hak kazanılan tarihten itibaren aylık olarak ödenmesi gereken tutarda aksaklık veya ödememe gibi bir durum olduğunda hakkı olan taraf icra mahkemesine başvuru yapabilmektedir.
Yapılan başvuru sonunda nafaka ödemeye yükümlü kimsenin maaaşından belirlenen ücret kadar kesinti olur. Hem aylık nafaka ödemesi kesilmektedir hem de geçmiş dönemlere ait kesintiler uygulanacaktır.
Bu süreçte ödenmesi gereken bu hakkın ödenmemesi 3 aylık tazyik davasına dönmektedir. Bunun amacı ödemeyi yapmayan kişiye 3 aylık hapis cezası yansıtılmaktadır. Kişi hapis cezası yatarak borcunu ödemiş sayılmaz. Bu nedenle hapisten çıkmak için ödemediği tutarı ödemek koşulu ile serbest kalmaktadır.
Zaman içerisinde değişen ekonomik şartlar ve kişilerin ihtiyaçları nedeniyle, kimi zaman ödenen tutarın yenilenmesi gerekmektedir. Bu durumda yeniden mahkeme yolu açılacaktır. Haklı gerekçeler sunarak mahkemeye başvuruda bulunan kişiler nafaka yükseltme davası açabilmektedirler.
Boşanma davası konusunda sizlere Bursa ‘da hizmet veren Avukat Büşra Mizen, boşanma sürecinizden itibaren nafaka aşamasına kadar tüm hukuksal haklarınızı sonuna kadar savunuyor ve haklı davada yanınızda olarak sizlere katkı sağlamayı çok istiyor. Avukatımıza ulaşarak davanız ile ilgili süreci takip etmesini isteyebilirsiniz.